• Barba Yorgo Derki;

    "Uzolar rakılar birleşin meyhane saadetinde kopalım, sirtaki yapalım, Türk'ü, Rrum'u unutalım, efkar dumanımı aşk ateşine atalım, küllerden dumandan kafaları uzaklaştıralım, uzlaşalım"

    Daha Fazla..
  • Tepeköy...

    Tepeköy'ün nostaljik ortamında Yunan müziği eşliğinde Türk ve Yunan mutfağının nefis mezelerinin yanı sıra sirtaki ve zeybek dans edeceksiniz.

    Daha Fazla..

Şarap yüzyıllardan beri insanlarla iç içe bulunmuş ve birçok medeniyette ve de dinlerde tek içki olarak kabul edilmiştir.Dengeli bir şekilde ve ölçü dahilinde olduğunda hem sıhhate faydalı olmuş hem de insanların uzun ömürlü olmalarını sağlamıştır.Çok eski asırlardan beri Hipokres ve Asklıpios gibi doktorlar şarabın insan sıhhati üzerinde ne kadar faydaları olduğunu anlamışlar ve tedavi için kullanmışlardır.Belki de M.Ö 5000 seneden beri kullanılan en eski ilaçtır.
Son senelerde ilmi araştırmalara göre Hipokratesin bulguları teyit edilmiş ve bilhassa kırmızı şarabın faydaları keşfedilmiştir.Ancak tabi yemekle beraber ve doğru ölçü dahilinde içildiğinde faydalıdır.Çünkü herşeyin fazlası zararlı ve haramdır.Bilhassa şarap.Barbayorgo’nun ifadesine göre “Şarap yudum yudum içilir.Şarapla sakın sarhoş olma çünkü şaraba hakaret etmiş olursun.Ona saygı göster ve ona göre iç.” Bu felsefe dahilinde şarap içildiğinde , kalp hastalıklarının en az %20 azalmasına , önüne geçilmesine sebep olur.Peptik sistem üzerinde çok etkisi olur ,kaslar içindeki kanın daha kolay dolaşımını sağlar , safra kesesinde taşların oluşmasını önler, antifleğmonik ve antiseptik olarak tesir eder.Eskiden yaraların tedavisinde ilaçlar olmadığında , yaralar şarapla yıkanıyordu.Basit soğuk algınlıklarına karşı direnci arttırır ve uykumuzun daha düzenli olmasını sağlar , daha hareketli olmamızı ve de daha uzun ömürlü olmamızı sağlar.Ama tekrar hatırlatmakta fayda vardır, az.Çünkü şarapla sarhoş olursak , DİONYSOS şarap tanrısı bize kızar ve gazabına uğrarız.

MİTOLOJİDE ŞARAP TANRISI

Mitolojide Dionysos bağ ve şarap tanrısıdır.Fakat bağcılık ve eğlencede Dionysos olarak tanınır.Şarapçılıkta ise Vakhos olarak bilinir.Ama aynı kişidir ve hala şu tabir kullanılır.
Vakhosa bu akşam kurban keseceğim dediğimizde (bu akşam kafayı çekeceğim)manasındadır.

Dionisosun sembolleri: Bağ filizleri ve Kissostur(Sarmaşık)
Dionisos ,Thebe şehri kralının kızı Semeli ve Zeus’ un oğludur.Hera Zeus’ un bu ilişkisini öğrenir ve kıskançlık krizine girer.Bunun neticesi olarak de 6 aylık hamile iken şimşeklerle yanar.Zeus hemen koşar Semelinin karnındaki embriomu alır ve kendi beldırını açarak doğum gününe kadar saklar.Doğum gelince bebeği alır ve Ores ve Nimfes isimli perilere büyütmeleri için teslim eder.Fakat her anın gazabı çocuğun peşini bırakmaz.Dionysos Heradan kurtulabilmek için dağlarda ormanlarda saklanmaya çalışır.

Bu olayın mecazi manası: İnsanlar ilk zamanlarda fazla içmenin kötü tesirlerinden dolayı şarabı sevmiyorlardır.Sonunda Dionysos şarapla Hera ve İfestos’ u barıştırmayı başarmış ve neticede Heranın gönlünü yaparak kendisiyle barışmış oldu.Bunun neticesi olarak eski Yunan kültüründe şarabın insanları yaklaştırdığı ve aralarındaki küskünlükleri yok ettiğini inanırlardı.Nasıl bizde bir acı kahvenin kırk yıllık hatırı vardır diye inanıyoruz , onlarda da bir kadeh şarabın elli senelik hatırı varmış.Hatta tanrıların bile barışmasında katalizör olarak tesir ettiğini inanmışlardır.Tabi ölçülü içildiğinde.

Neticede insanlar şarabı sevmiş ve gene mitolojiye göre , Dionysos oğlu Oinopion (Oinopion=Şarap imalatçısı demek) ile bağcılığı ve şarap üretimini öğretmişlerdir.

Şarabın Egede Tarihçesi
Mitoloji bir yana , üzüm ve şarap tarihi olarak Ege adalarının doğu ile ticareti neticesinde mısırdan M.Ö 5000 senelerinde gelmişmiştir.İlk önce Giritte sonra öteki adalara ve daha sonra kıtaya geçmiştir.Egede en eski şarap imalathanesi Giritte bulunmuştur.

Eski Yunan Kültüründe Şarap
Şarap Yunanlıların günlük hayatında ticaretinde ve de dini ayinlerinde birinci sırayı almakta , hatta gıda olarak bakmışlardır.Bütün Akdeniz ve Karadeniz havzalarında ticaretini yapmışlar ve en büyük gelir kaynakları olmuştur.Onun için bütün denizlerdeki batıklarda şarap çıkmaktadır.Dini ayinlerinde altarlara şarap dökerler spondes dedikleri mistik ayinler yaparlardı.

Yunanlılar şarabı hiçbir zaman katıksız içmiyorlardı.Muhakkak su ile yarıyarıya karıştırıp içiyorlardı.Bu şekilde sarhoş olma ihtimali az dı.Zaten şarapla sarhoş olanı adamdan saymazlardı.Öyle bir tadı vardı ki susuz , katıksız şarap içmek barbarlıktı.Bundan dolayıdır ki Barbayorgo ya gelen misafirlerine uyarısı (Sakın şarapla sarhoş olayım demeyin , şaraba hakaret etmiş olursunuz)diye.

Semposiumlarda (sinposion = beraber içiyoruz) üç kadeh (krater) doldurulurmuş.1.si sıhhat için , 2.si aşk ve eğlence için ,3.sü uyku içindi kültürlü insanlar 3.den sonra evlerine giderlermiş.4.sü düşünceli insanlar için değil kavgayı getirirmiş.5.si ise hapsi boylatırmış.Onun için hey dostlar biz de 3.de kalalım..

Yüzyıllardan beri adada en çok üretilen KALABAKİ üzümlerinden imal ettiğimiz hafif açık renkli yüksek alkollü kırmızı şarabımızdır.Tabi onun yanında en güzel mezesi Barbayorgonun fırında pişirdiği oğlak olacaktır.

VAKHOS
En nadide üzümümüz olan ayıogitikodan ürettiğimiz en egzotik şarabımızdır.Bu şarabımızın rengi koyu rubi bir renktir.Vücudu çok belirgin ve bardağın kenarlarını çok güzel renklendirir.Taneleri çok yumuşak olan Vakhos imalatından 2 ay sonra rahatlıkla içilebilen bir şaraptır.Yıllandırmaya çok elverişlidir.Alkol derecesi 12,5 ile 13,5 arasında değişebilir.Taze içildiğinde aroması bilhassa kirazı andırır.Meşe fıçıda yıllandırıldığında , çok zengin bir aroma buketine kavuşur.Yani kısacası VAKHOS şarabı Barbayorgo’nun gururudur.

DİONYSOS
Cabarnet Savınıon üzümlerinden özenerek imal edilmiştir.En az bir sene meşe fıçıda yıllandırılmıştır.Yoğunluğu ve aroma buketi bilinen bir şaraptır hele hele Barbayorgonun imalatı ise çok daha enteresan olmaktadır.

Savatyano ve İngiliz Çavuşu üzümlerimizden yaptığımız , çok güzel ve gülü andıran bir çeşidimizdir.Savatyano ve İngiliz Çavuşu üzümlerimizden yaptığımız , çok güzel ve gülü andıran bir çeşidimizdir.