Bağlarımız
Bağlarımız Tepeköyün etrafında ve Tepeköy dağının yamaçlarındadır.Tabiat şartları kaliteli üzüm yetiştirilmesi için son derece uygundur.Yükseklik 300 m bol rüzgar ve de gün boyu güneş alan bir yerdir.Üzümün en çok sevdiği tabiat şartlarıdır. O da bunun karşılığında bize en güzel ürününü vermektedir.Bu bağlar Barbayorgo’nun çocuklarıdır,hayatıdır.Her gün güneş doğmadan Barbayorgo bağları gezecek filizleri okşayacak ve de onlarla konuşacak.Onun için en büyük mutluluk budur.
Bağlarımızda göz taşı ve kükürtten başka herhangi bir kimyevi ilaç kullanılmamaktadır.Bütün üzümlerimiz organik belgelidir.
ÜZÜMLERİMİZ
Ayiyorgitiko
En nadide üzümümüzdür.Adanın yerel üzümlerinin en güzelidir.Kökü bitmek üzere iken geliştirildi ve şimdi 3500 kök bulunmaktadır.Bu üzümü aynı zamanda mora yarım adasının Nemea denen kasabasında bulduk ve ikilemde kaldık.Acaba oradan mı adaya gelmiş yoksa adadan mı oraya gitmiş ve kim bilir kaç yüzyıl evvel.
Kalabaki
Yerel bir üzümdür.Bunu vatanı Limni adasıdır Atalarımız oradan ne zaman getirmiş belli değildir.Kırmızı bir üzümdür.
Cabarnet Savinion
Herkesin malumudur.
İngiliz Çavuşu veya İskenderiye Çavuşu
Beyaz çok güzel aromalı bir üzümdür.
Savatyano
Beyaz yerel üzümdür.
Kırmızı üzümler tamamı şarap imalatı için, beyaz üzümlerimiz ise hem yemeklik hem şarap imalatında kullanılır.
ÜZÜM
Üzümün tarihçesi paleontoloklara göre birkaç milyon senenin gerisine gitmektedir.Buzul çağından evvel üzüm kuzey kutbu yakınlarında yetişmiştir.(İzlanda Alaska ve Kuzey Doğu Asya)Buzul çağı onun daha güneylere kaymasına sebep olmuştur.Bu şekilde üzüm , daha çok Kafkasya Mezopotamya Anadolu ve Egede yetişmeye başlamıştır.
Bağcılık, yani üzüm yetiştiriciliği araştırmalara göre insanların yerleşik hayata geçip toprağı işlemekle başlamıştır.Yani M.Ö 6000 sene evvel küçük Asya Mezopotamya , Fenike ve Egede başlamıştır.
YUNAN MİTOLOJİSİNDE ÜZÜM
Stafilos , Dionysos ve Ariadni’nin oğludur.(stafilos=üzüm demektir).Başka bir rivayete göre Stafilos , Aitolianın kralı olan Oineos’un çobanıdır.(Oinos=şarap=.Keçileri otlarken bakmış ki keçilerin bir tanesi devamlı aynı meyveyi yer ve öteki keçilerden daha besili ve daha çok süt verir.Bu meyvalardan bir miktar toplar ve kralına götürür.Kral bu meyvenin suyunu çıkarır içer ve çok beğenir.
Bundan dolayı bu suya kendi ismini verir.Oinos diye meyvanın ismini de çobanın ismini verir.Böylece Stafilostan üzümden çıkan suya oinos (şarap) ismini vermiş oldu.Üzüm Ege havzasında M.Ö 5000 senelerinde yetiştirildiğine dair bulgular vardır.